Kol kılı, bilek hizasından başlayarak omuza kadar uzanan kıllardır. Günümüzde hem kadınlarda hem de erkeklerde vücudun hemen her bölgesinde ince ya da kalın kıllar bulunur. Kol kılları da bunlardan bir tanesidir. Bu kıllar kişinin cinsiyetine ve özellikle de genetik yapısına göre farklılık gösterir. Kıl kökleri hormonlar tarafından yönlendirilir ve bu hormonlar sayesinde vücut sürekli kıl üretir. Kıl üretimi, hirsutizm olarak adlandırılan hormonlar tarafından kontrol edilir. Kıl köklerinin bir kısmı aktifken bazıları dinlenir, bu şekilde kılların aynı anda çıkıp dökülmesi engellenir. Üretilen kıllar belirli bir yaştan sonra kendiliğinden dökülebilir. Kıllar, bulundukları bölgeye göre farklı uzama hızına sahiptir. Kol kılları da bunlardan bir tanesidir.

Örneğin, kola sürülen kremler kol kıllarını beslediği için kılların uzama hızı diğer bölgelere oranla daha fazladır. Bazı hormonal bozukluklar sonucunda insanların çoğunda kol üzerinde oldukça fazla kıllanma olduğu görülebilir. Bunun yanı sıra bazı hastalıklar veya bazı ilaçların sürekli kullanımı da kol kıllarında zamanla artışa sebep olabilir. Özellikle kadınlarda ergenlik döneminde ve adet kesildikten sonra östrojen hormonu azaldığı için androjen hormonu daha belirgin bir hal alır. Kıl hormonlarının kıl köklerindeki çalışmasını sağlayan hormonlara androjen hormonu denir. Androjen hormonları kadınlarda yumurtalıklarda ve böbrek üstü bezinde düşük seviyede üretilir. Bu artış, yapılan bazı bilimsel çalışmalarla da desteklenmiştir. Bu tür durumlarda kol kılları oldukça rahatsız edici boyutlara gelebilir. Ancak açık renk veya seyrek kol kılı olması durumunda rahatsız edici bir hal almaz.

Kolda oluşan kıllar aşırı rahatsız edici bir hal almadığı sürece en doğru karar, normal bir şekilde kalmalarıdır. Çünkü kol kılları, diğer vücut bölgelerinde oluşan kıllara göre oldukça farklı özelliklere sahiptir. Kol kılları, vücuttaki çoğu kıl gibi kendine özgü özellikler taşır. Bu kılları tamamen yok etmek vücut dengesini bozacağı için vücut sağlığı açısından oldukça zararlı bir yöntemdir. Ancak kıl oranı fazla olan ve bu durumdan rahatsız olan kişiler genellikle aşağıdaki yöntemlerle geçici çözümler bulabilir:

Gelişen teknoloji sayesinde lazer gibi kalıcı ve etkili olan kol kıllarını yok etme işlemleri de günümüzde oldukça tercih edilen yöntemler arasında yer alır.

Kol düz bir bölge olduğu için epilatör adı verilen epilasyon aleti kullanmak oldukça rahat ve kolay bir yöntemdir. Epilatör, tüm koldaki ufak tüyleri kadar kılları tek tek aldığı için uzun süreli olumlu sonuçlar sağlar.

Ağda, koldaki kıl köklerini beslediği için çoğu güzellik uzmanı tarafından genelde tavsiye edilmez. Ancak buna rağmen kadınlar sıklıkla kol kılları için ağda yöntemini kullanmaya devam ederler. Bunun için ısıtılmış ağdanın bir spatula yardımıyla kol kıllarına sürülmesi gerekmektedir. Ağdalı bölgeye ağda bezi yapıştırılır ve bez kılların tam tersi yönüne doğru çekilir.

En acısız ve zahmetsiz yöntemdir. Bu nedenle kadınlar arasında en çok tercih edilen yöntemlerden bir tanesidir. Bunun için kol kılları üzerine tüy dökücü krem sürülür ve yaklaşık olarak 5 dakika kadar beklenir. Daha sonra bir spatula yardımıyla kol kılları kazınır. Ardından kol, sabunlanarak bol su ile temizlenir.

Bu yöntem hem erkekler hem kadınlar için tercih edilebilir. Lazer ışınları direkt olarak kıl köklerini hedef aldığı için, kol kılında zamanla azalmalar yaşanır. Lazer yöntemi, güneş ışınlarına maruz kalan tüylere yeterli verimliliği sağlayamadığı için genellikle kış aylarında uygulanır. Kıl yapısına göre uygulanacak seanslar kişiden kişiye farklılık gösterebilir.