Kalçada kıl dönmesi, tıbbi adıyla pilonidal sinüs, vücuttan dökülen saç ve sırt kıllarının belin altındaki kalça oluğuna yerleşmesi ve burada oluşan sürtünme nedeniyle deri altına girmesi sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu durum, genellikle kalçada açılan delik, şişlik, enflamasyon ya da apse olarak kendini gösterir. Son yıllarda oldukça sık rastlanan bu rahatsızlık, kişinin günlük hayatını olumsuz etkileyebilir ve tedavi edilmesine rağmen tekrarlama olasılığı yüksektir. Kalça dışında koltuk altı, kasık bölgesi ve göbekte de görülebilen kıl dönmesi genellikle 16-40 yaşları arasında ortaya çıkar ve erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür. Kalçada kıl dönmesi, verdiği belirtilerle hastayı rahatsız eder. Ancak birçok kişi utandığı için muayene ve tedaviyi sürekli olarak erteler. Bu durum tedaviyi zorlaştırır, bu yüzden belirtiler yaşandığında genel cerrahi uzmanına başvurulmalıdır.

Başlangıçta gözle görülemeyen kıl dönmesi fark edilemez ve ilk aşamada herhangi bir belirti göstermez. Ancak kist büyüdükçe kalçada kızarıklık ve tahriş, sivilce ya da yağ bezesine benzeyen şişkinlik, şiddetli ağrı, iç çamaşırında görülen akıntı ve akıntının kötü kokması, ateş ve kaşıntı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Kalçada kıl dönmesi genellikle bir kıl kökünün iltihaplanarak çıban oluşturması ile kıl kökünün çevresinde şişme veya ödem yaratarak kıl kökünün tıkanmasına ve iltihaplı kıl kökünün deri altına doğru patlayıp kıl kökü apsesi oluşturması nedeniyle oluşur. Bu rahatsızlığın nedenleri arasında şunlar sayılabilir:

Kalçada kıl dönmesi gibi bütün anüs bölgesi hastalıklarında genel cerrahi bölümüne gidilmelidir. Başarılı bir doktor seçimi yapmak için proktoloji uzmanlarını tercih etmek önerilir.

Kalçada kıl dönmesi probleminde rahatsızlık ilerlemeden özel cımbızla dönen kılların çekilmesi, tıraşın farklı yönde yapılması, kıl dönmesi olan bölgede bazı kremlerin kullanılması gibi yöntemler uygulanabilir. Bu uygulamalar hastalığın enfeksiyon aşamasına gelmediği durumda uygulanır. Kıl dönmesi enfeksiyon durumuna geldiğinde ve kişinin oldukça rahatsız olup günlük yaşantısını etkiliyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Doktor muayeneden sonra hastaya kalça kıllarını ağda ile temizlemesini söyleyebilir ve birtakım tetkikler yapıldıktan sonra hasta ameliyata alınabilir.

Bu yöntemde hastanın belden aşağısı uyuşturulur. Neşter ile kıl dönmesi olan bölge kesilir ve kesilen bu bölgenin içi temizlendikten sonra dikilir. Acısız ve kısa süren bu ameliyattan sonra yara küçük olduğundan kısa sürede iyileşir. Yara iyileştikten sonra bu bölgenin etrafında çıkan kılların kıl dönmesi riskini azaltması açısından temizlenmesi önerilir. Aynı zamanda ameliyattan sonra yara üzerine baskı yapmayan bol ve pamuklu kıyafetler giyilmesi tavsiye edilir.

Bu yöntemde kıl dönmesi olan bölge çıkarılarak oluşacak boşluğun yerine yan bölgelerden daha dayanıklı ve kıl barındırmayan bir cilt parçasının dikilmesi işlemi yapılır. Flap yönteminin diğer yöntemlere göre üstün olmasının nedeni, tekrar etme olasılığının daha az olmasıdır. Teknik olarak zor bir ameliyat olan bu yöntem, ameliyattan sonra hastaya zorunlu yatış pozisyonu gerektirir ve hastada büyük bir yara izi kalır.

Kalçada kıl dönmesi tedavisinde erken tanı ve müdahale büyük önem taşır. Erken dönemde yapılan tedavi, rahatsızlığın ilerlemesini ve daha ciddi komplikasyonların oluşmasını engeller. Ayrıca, ameliyat sonrası dönemde hijyen kurallarına dikkat etmek, düzenli kontroller yapmak ve doktorun önerilerine uymak, iyileşme sürecini hızlandırır ve nüks riskini azaltır.